ÜLKÜCÜLER NEREDE

Terör örgütleri korsan eylem yapar, karşı mahalleden bilindik bir ses yükselir; ülkücüler nerede?

Densizin biri vatana, bayrağa, millete dil uzatır yine aynı ses yankılanır; ülkücüler nerede?

Çin zulmünü artırır, Rusya gemi azıya alır, ABD Ortadoğu’yu harman yerine çevirir ama bizim cenahtan tepki hiç değişmez; ülkücüler nerede?

İşte bunlardan biri dün yine “inci”ler döktürüp terennüme başlamış; ülkücüler nerede?

Ulan müptezel!

Bu vatan sadece Ülkücülerin mi?

Siz bu ülkenin vatandaşı değil misiniz? Nimet olunca en önden koşuyorsunuz da; külfete gelince niye ülkücüleri soruyorsunuz?

Yine de çok merak ediyorsan söyleyeyim; ülkücüler daima olması gerektiği zaman, olması gerektiği yerde!

Hendek operasyonlarında Sur’da, Nusaybin’de, Pınar Harekatı’nda Afrin’de, ihtiyaç duyulduğunda Rüzgar Birliği ile Karabağ’da, Kerkük’te!

Siz sahayı onlarca kamerayı kıçınıza takıp gittiğiniz Etiler mi sanıyorsunuz?

Gazeteler yazmasın, tarih yazıyor.

Misal; duydun mu hiç Rasim Boydağ adını?

Hele anlatayım da dinle!

Irak'ta 2003 işgali başladığında Türkiye'den Kerkük'e yardıma giden ülkücülerden biriydi.

11 Nisan 2003 günü Talabani’ye bağlı IKYB peşmergeleri öğle saatlerinde Kerkük’e girmiş, hemen ardından Kerkük’e gelen IKDP peşmerleleri ile birleşerek Kerkük Nüfus ve Tapu dairelerini yağmalamaya koyulmuşlardı. Amaçları elbette kadim Türk Yurdu Kerkük’ün demografik yapısını değiştirmeye mesnet teşkil edecek Türk izlerini ilelebet ortadan kaldırmaktı.

Türkiye olayla ilgili endişelerini beyan ederken; Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer; “Türkiye’nin endişelerini anlıyoruz. Kerkük Amerikan kontrolü altında olacak.” diyerek adeta peşmergeye elini çabuk tutması mesajını veriyordu.

Türkmenler Kerkük’te hep zulüm görmelerine ve katliama uğramalarına rağmen eğitime önem vermişler bir çok sanatçı, eğitimci, şair, yazar yetiştirmişlerdi. Ancak Ortadoğu da konuşan her zaman silahlardı.

O gün Türkmen Milliyetçi Hareketine mensup bir avuç yiğit, genel başkan Hüsamettin Türkmen öncülüğünde; imkanları ölçüsünde kuşandıkları silahlar ve donattıkları iki pikap araçla bu talana dur demek için can pahasına meydana çıktılar ve adeta destan yazarak zor oyunu bozar şiarını işlettiler.

İşte o gün zulme başkaldıran yiğitlerden biriydi Rasim Boydağ.

Dün Hakk'ın Rahmetine yürüdü sessiz sedasız. Evvel gidenler gibi.

Değişmez kaidedir. Olağanüstü şartlar, olağanüstü kahramanlar çıkarır. Türk tarihinde bu hep böyle olmuştur.

Rasim Boydağ da o isimsiz kahramanlardan sadece biriydi.

Elbette unutmayacağız, unutturmayacağız. Adını sonsuza dek yaşatacağız!

Hala ülkücüler nerede diye soruyorsan Türkiye’ye döndüğünde en yakın şehitliğe uğra.

Zira binlercesi kara toprağın bağrında yatıyor.