SELAM ÜLKÜ ORDUSUNUN SİLAHLARINA

Türk Milleti tarihi boyunca zaferlerden zaferlere koşmuş ve fakat kazandığı bu zaferleri ve elde ettiği bu başarıları anlatmakta ve gelecek nesillere aktarmakta hep mütevazı olmuştur.

Bunu “Türkler tarih yapmaktan, yazmaya fırsat bulamamışlar” diyerek açıklamaya çalışanlar olsa da; hiç şüphesiz Türk’ün karakteristik özelliklerindendir tevazu. Mütevazılık gibi vatan sevgisi de Türk’ün karakteristik özelliklerindir. Çünkü “vatan sevgisini imanla eşdeğer” tutan bir inancın mensubudur ve bu inancı yedi iklim dört köşe yaymak için kızgın çöller aşmış, okyanuslar geçmiştir.

1071 yılında Malazgirt Ovasında beyazlar içerisinde Anadolu’yu vatan yapmak için kara toprağa düşen Alparslan ve çerilerinin ruh hali ne ise; O’ndan yüzlerce yıl sonra vatan kızıl çizmeler altında ezilmesin, “mabedimin üzerine namahrem eli değmesin, bayrak inmesin, ezan dinmesin” diyerek kara toprağa giren yiğitlerin ruh hali de şüphesiz odur. Ve tek bir şeyle izah edilebilir; VATAN SEVGİSİ.

METE HAN’ın Çinlilerle savaşmamak için atını, karısını verdiğini ve fakat istenilen toprak olunca “daha önce verdiklerim bana aitti, ama toprak milletimindir” diyerek savaşa girdiğini bilmeyeniniz yoktur sanırım.

Kimileri için VATAN bir toprak parçasından ve BAYRAK bir bez parçasından öte gitmese de bunda şaşıracak fazlaca bir şey yoktur. Zira; “Vatan sevgisinden beslenen fedakarlık duygusu, dejenere insanlara gülünç gelir.”

Kahraman; yapılması gerekeni, doğru zamanda, hiçbir kişisel kaygı duymadan yapan kişidir. Ve çoğu zaman kendisi için hayatını hiçe sayan evlatlarını tanıma fırsatı bulamamıştır bu Necip Millet. Bazen de bir kavram kargaşası içinde bulmuş kendini ve enformasyon bombardımanı altında ezilerek kime ne sıfatı vereceğini şaşırmıştır.

Tarihimiz bunun örnekleri ile doludur. Hala bile kahramanlıkları su götürmez Enver Paşa’nın, Giresunlu Topal Osman’ın Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in vb. kimilerince tartışıldığı düşünülürse söylemek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.

ERGENEKON’dan demir dağları eriterek çıkan Yüce Türk Milleti, en zor dönemlerde dahi bir lider çıkartarak, kurtuluşa ermiştir. Ve kuşatılmışlığı iliklerimize kadar hissettiğimiz şu günlerde de şüphesiz kuşatmayı yaracak organizasyonları yapmaktan geri kalmayacaktır.

Karabağ’da, Türkmen Dağı’nda, Kerkük’te, hasılı; Türk’ ün olduğu her yerde, her şeylerinden feragat ederek yılmadan mücadele veren TÜRK ÜLKÜCÜLERİNİN önünde saygıyla eğiliyorum.

Ve inanıyorum ki; "Tarih ölümü göze almış bir ülkücüden daha tehlikeli bir silahın keşfedilmediğini de yazacaktır."

Selam şanlı maziye, selam kutlu yarına

Selam ülkü ordusunun silahlarına!