google.com, pub-3163838852151076, DIRECT, f08c47fec0942fa0 DİGİTÜRK PİŞMANLIKTIR
top of page
  • Yazarın fotoğrafıYitik

DİGİTÜRK PİŞMANLIKTIR


Seneler önce Futbolun Prangasız Tutsakları diye bir kitap okumuştum. O günden sonra futbola bakış açım değişti. Önceden iyi bir Beşiktaş taraftarıydım. Şimdi sorsanız kadrosunu sayamam. Demem o ki futbolla çok aram yok.


Ona rağmen neden bilmiyorum seneler evvel bir kampanyadan istifade edip Digitürk üyeliği almıştım. Spor kanalı falan yok. Sadece ulusal kanallar ve film paketi. Sanırım beş yıl kadar oluyor.


Geçenlerde kutu bozuldu. Haliyle çağrı merkezini aradım. Konuştuğum müşteri temsilcisi o kadar kayıtsız ve saygısızdı ki anlatmaya kelimeler kifayet etmez. Yine de sabırla ve sükunetle dinledim. Kısaca “Cihazınız bozulmuş olabilir teknik servis yönlendireyim. Ücreti 120.-TL” diyordu. “Peki ya cihaz bozuk değilse yine ödeme yapacak mıyım?” diye sorduğumda; “Elbette yapacaksınız!” deyince o an aboneliğimin iptali için gereğini yapmasını rica ettim. O da kaydı oluşturdu.


Ertesi gün Digitürk çağrı merkezinden arandım. Başımdan geçenleri kısaca anlattım. Hanımefendi sorunun kendilerinden kaynaklandığını belirtip özür diledi. “Bizim için değerlisiniz. Lütfen aboneliğinizi iptal etmeyin. Sizin için de uygunsa ben hemen bir teknik servis yönlendireceğim. Cihazınız bozuk olsa bile sizden hiçbir ücret talep etmeden değiştireceğiz. En geç 48 saat içerisinde ekibimiz ikametinize gelir. Eski bir müşterimizi kaybetmek istemeyiz.” dedi. Bana makul geldi doğrusu. Peki deyip kabul ettim teklifini.


Sabırla bekledim. Ama gelen giden yok. Nihayet üçüncü gün sinir katsayım biraz daha yükselmiş olarak çağrı merkezini arayıp iptal talebimi ilettim. Sağ olsunlar kayıt aldılar. O günden sonra digitürk tarafından sürekli aranmaya tabiri caizse taciz edilmeye başlandım. İlk birkaç aramayı nezaketen cevaplayıp başımdan geçenleri anlatıp sitem ettim. Ancak ardı arkası kesilmedi. En son konuştuğum temsilciye bana bir iyilik yapmak istiyorsanız elimdeki bozuk cihazınızı lütfen benden aldırın dedim ama bunu yapamayacaklarını söyledi.


Neyse o günden beri cihaz arabanın arka koltuğunda duruyor. Ne işyerimin yakınında ne ikametimin yakınında cihazı teslim edebileceğim bir digitürk bayii bulamadım. İnternetten bakıp kimi aradıysam “Biz artık digitürkle çalışmayı bıraktık.”diyor.


Umudu kesince istemeye istemeye az önce yeniden çağrı merkezini aradım. Yaklaşık 5-6 dakikadan sonra ulaşmaya muvaffak olduğum temsilciye durumu anlattım. Beni büyük bir ciddiyetle dinleyen müşteri temsilcisi çözümünü önerirken ciddiyetini muhafaza edemedi ve alaycı bir ses tonuyla; “Cihazları Kadıköy’e götürebilirsiniz.” dedi. Tabi ben şok. “Hanımefendi ben Fatih’teyim” deyince bu sefer de; “İsterseniz ben teknik servis göndereyim 120 lira karşılığı adresinizden cihazı alsınlar. Zaten siz Fatih’ten Kadıköy’e gelseniz 120 lira harcarsınız.” demesin mi?


Kargo ile gönderme yöntemini tavsiye etmiyorlarmış. Zira ürün kargoda yahut teknik serviste kaybolabilirmiş. Yani ya ben buradan kalkıp Kadıköy'e gideceğimi ya da 120 lira karşılığı teknik servis gelip cihazı benden alacak. Üçüncü bir yol yok.


Buyur burdan yak.


Ben bu firma ile sözleşme imzalamışım. Faturalarımı düzenli olarak ödeyeceğimi taahhüt etmişim. Firmada bana kesintisiz hizmet vereceğini, aksaklıklarda teknik servisle sorunumu çözeceğimi taahhüt etmiş. Ben sözüme sadık kalıp tüm faturalarımı günü gününe ödemişim. Ama firma benim sorunumu tespit etmek için bile para talebinde bulunarak taahhüt ettiği şeyi yapmamış. Beni mağdur eden firma kusura bakmayın deyip mağduriyetimi gidermek yerine, abonelik iptalinden sonra da yardımcı olmayarak beni ikinci kez mağdur ediyor.


Neyse ben ısrar edince müşteri temsilcisi Kübra Hanım Kadıköy'deki teknik servise cihazı kargoyla gönderebileceğimi söyleyerek adresini verdi. Bu görüşme yarım saat kadar önce gerçekleşti. Bir anlamda kayıt altında olsun diye yazıyorum bu yazıyı. Birazdan da çıkıp cihazı kargoya vereceğim ve barkodunu da burada paylaşacağım.


Bunu iki hafta sonra digitürk çıkıp cihaz kargoda kaybolmuş demesin diye yapacağım.


İletişim çağında yaşıyoruz. İnsanlar uzayda koloni kurma hazırlığı içinde biz ise hala böyle saçma sapan şeyler için sinir stres oluyoruz.


Coğrafya gerçekten kadermiş!


Uzun lafın telgrafı Digitürk pişmanlıktır. Yakınından bile geçmeyin arkadaşlar!

124 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page