BEN YANDIM SİZ YANMAYIN

Uzun zaman önce Türk Telekom müşterisi olmaktan vazgeçmiştim. Bir GSM firmasının mobil modemini kullanıyordum. Ancak bahse konu firmanın yeni fiyat politikası ve hizmetin kotalı olması nedeniyle alternatif araştırmaya başladım. Neticede bütün firmalar Türk Telekom altyapısı kullandığı için de önce TTNET ile iletişim kurmak istedim. Logosunun altındaki "DEĞERLİ HİSSETTİRİR" sloganı da bunda belirleyici oldu biraz.

Öyle ya! Kim değerli hissetmek istemez ki?

TTNET çağrı merkezi ile yaptığım görüşmede bulunduğum bölgede internet altyapısının bulunduğu ve hizmet alabileceğim söylendi. Akabinde hemen firmanın teknik ekibi gelerek gerekli incelemeleri ve kurulumu yaptı. Evet hızı biraz düşüktü (maksimum 12 Mbps) ama benim için önemli olan hızdan ziyade kotasız oluşuydu. Böylece TTNET maceram, daha doğru bir ifadeyle TTNET KABUSU 22 Temmuz 2022 günü fiilen başlamış oldu.

İlk günlerde hızla ilgili sorunlar yaşamaya başladım. Teknik ekip 12 Mbps alabileceğimi söylemişti ama ben eski tecrübelerime dayanarak bunun çok iyimser bir ihtimal olduğunu biliyordum. Yani fazla beklentim yoktu. Ancak çeşitli aplikasyonlarla yaptığım ölçümlerde hızın en fazla 6 Mbps olduğunu üstelik çok istikrarsız seyrettiğini gördüm. Yani kısa süre içerisinde hızda dalgalanmalar yaşanıyor bu da internet hizmetini bildiğiniz çileye dönüştürüyordu.

Her ev kullanıcısı gibi ben de elbette müşteri hizmetlerini arayarak arıza kaydı bıraktım. Telefon görüşmemiz sonlanır sonlanmaz TTNET’ten otomatik bilgilendirme mesajı aldım. Arıza kaydımın alındığı ve kısa sürede çözümleneceği yazıyordu. Yalan değil gururum okşandı. İyi hissettim. Zaten TTNET’in sloganı da BİZİM İÇİN DEĞERLİSİNİZ değil miydi? “Vay be TTNET bile değişmiş, işinin hakkını veriyor.” dedim kendime.

Ama bu keyif uzun sürmedi. Zira TTNET sorunumun çözümü için liseli ergenler gibi SMS atmaktan başka hiçbir şey yapmadı.

Nasıl mı?

Arıza kaydının akabinde birkaç kez sorunun çözümü için teknik ekiplerin çalışma yaptığına dair bilgilendirme mesajı aldım ve nihayet 48 saat sonra da "Değerli müşterimiz şu numaralı internet arızanız çözümlenmiştir. Kontrol etmenizi ve giderildi ise şu numaraya mesaj göndermenizi rica ederiz.” mesajı düştü telefonuma.

Şaka gibi değil mi? Bu kısır döngü yaklaşık bir aydır devam ediyor. Önceden hızı düşük de olsa, istikrarsız da olsa iyi kötü internet vardı. Ancak 17 ağustostan beri hepten kesildi. 18’nde bıraktığım arıza kaydı ve işlem yapılmadığı için 20’sinde yaptığım şikayet kaydı halâ açık duruyor.

Burası Türkiye ve ülkemde işlerin nasıl yürüdüğüne dair fikir sahibi olacak yaştayım çok şükür.

İnternet falan yemin ediyorum çok umurumda değil. Üzüldüğüm ne biliyor musunuz?

Sene olmuş 2022, insanlık uzayda koloni kurma çalışmaları yürütürken, ben İstanbul’un göbeğinde 12 Mbps internet hizmeti alabilmek defalarca şu stresli telefon görüşmelerini yapmak zorunda kalıyorum. Daha vahimi ise hiçbir şekilde muhatap alınmıyorum.

Yani “DEĞERLİ HİSSETTİRİR" sloganını kullanan bir firma beni inanılmaz değersiz hissettiriyor.

Hani bazı şeyler vardır. Olması için çaba gösterirsiniz. Ama süreç uzadıkça gönlünüz geçer ve artık bir noktadan sonra olsa da sizin için bir kıymeti kalmamıştır.

Hah işte tam o noktadayım.

Ülkemizde her şeye zam üstüne zam gelirken, aksine insana verilen değer gittikçe düşüyor. Ve bu gerçek hayatın her alanında bir tokat gibi çarpıyor yüzüme.

Uzun lafın telgrafı; ben yandım siz yanmayın!