BULAN VAR BULAMAYAN VAR

Dün öğle arası –hep yaptığım gibi- yemek dönüşü bir esnaf arkadaşa uğradım. Maksat hem bunaltıcı sıcağın etkisinden kurtulmak hem de iki lafın belini bükmek. Maksat hem bunaltıcı sıcağın etkisinden kurtulmak hem de iki lafın belini bükmek. Daha “Selâmun Aleykum” derken içeride oturan yaşlı amca dikkatimi çekti.

Az sonra sohbet, muhabbet çay faslı derken hürmetle elini öptüğüm yaşlı amcayla da hasbihâl etme imkânı buldum. Çok şey anlattı ancak, bir tanesini beni çok etkiledi. Ve paylaşmak istedim sizlerle.

Amcamız neredeyse otuz yıl önce bulunduğumuz şehrin çok meşhur bir sinemasında makinistmiş. “Evladım” dedi ve soğumuş çayından bir yudum alarak devam etti: “Hiç unutmam, bir film sahnesinde kadın üst kattan sepeti sallandırıyor, evin alt katında bulunan bakkal da kadının siparişi olan sucuk, ekmek, peynirden oluşan yiyecekleri sepete dolduruyordu. Biz bu bölümü bulan var bulamayan var, görüp alamayan olur üzülür diye kesmiştik.”

Bu anekdot beni bir başka ruh iklimine götürdü. Allah’ım bu nasıl bir incelik.

Sahiden de küçükken annem mahallede oyun oynarken falan meyve yememize izin vermezdi. Ya arkadaşlarımıza da ikram edecek kadar bir tabak hazırlardı ya da hiç vermezdi; “Oğlum, görüp canı çeken olur, durumu yoktur alamaz üzülür, incinirler.” demeyi de ihmal etmezdi.

Böyle inceliklerle gergef gergef işlenmişken biz ne ara tahrip edip viran eyledik gönül sarayımızı?

Sahi ne oldu bize?

“Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat!” sözünde de belki bu incelik gizlidir.

Öyle ya!

Atasözleri öylesine söylenmiş içi boş sözcükler kümesi değildir. Geçmişten günümüze gelen, uzun ve derin tecrübelerden yararlanarak söylenilmiş özlü öğütlerdir. Günümüze kadar ulaşan atasözlerinin şüphesiz en büyük özelliği de toplum tarafından benimsenmesi ve onanmasıdır.

Derin tecrübe ürünü olan bu öğütler, toplum tarafından –tabiri caizse- test edilmiş ve onaylanmıştır.

Bu sözler topluma mâl olmuş, toplum tarafından benimsenmiş ve yüzyılların düşünce ve mantık isteminden geçerek günümüze ulaşmış özlü sözlerdir ve aynı zamanda bir toplumun duygu, düşünce, inanç ve kültür yapısını yansıtır.

Anında bir kırbaç şakladı dimağımda. Kahvaltı masasından başlayıp akşam yemeğine kadar günün her saatinde yediklerini, içtiklerini fotoğraflayıp paylaşan sosyal medya kullanıcıları geldi hatırıma.

Hülasa; paylaşımlarımızı yaparken biraz daha dikkatli olmakta fayda var diye düşünüyorum.

Öyle ya bulan var bulamayan var!

Vefa, selam ve dua ile.