google.com, pub-3163838852151076, DIRECT, f08c47fec0942fa0 ŞEHİT MUSTAFA EROL
top of page
  • Yazarın fotoğrafıYitik

ŞEHİT MUSTAFA EROL

Güncelleme tarihi: 1 Mar 2022



Ellerin yurdunda çiçek açarken Bizim ile kar geliyor gardaşım Bu ufku kimler çizmiş gönlüme Dar geliyor, dar geliyor gardaşım


Karakoç’un bu ölümsüz dizelerini ve bu fotoğrafı görmeyen çok az kişi vardır sanırım. Peki omuzlardaki yiğidin kim olduğunu biliyor musunuz?

Mustafa Erol, Giresun Tirebolu’ludur. Ekmeğini kazanmak için gelmiştir İstanbul’a. Halkalı Yem Sanayi’nde çalışmakta ve Çapa’da bulunan Adana Öğrenci Yurdu’nun 2. katında, 6 numaralı odada kalmaktadır.

Şehidimizin çalıştığı Halkalı Yem Sanayi’nde 5-6 gün sonra yapılacak olan grev oylaması vardır. Marksist Leninist çizgide faaliyet yürüten ve proletarya diktatörlüğü peşinde koşan DİSK o dönemde silahlı sol terör örgütlerinin adeta insan kaynakları bölümü gibi çalışmaktadır. Güç gösterisi olarak grev kararı alınması vazgeçilmez hedefleri haline gelmiştir.


Maksat elbette işçi hakları falan değildir. Ülkede üretimi durdurup Marksist İhtilalin denemeleri yapılmaktadır. Bu yolda kendilerine karşı çıkan işçi, öğrenci, memur fark etmeden öldürülmesi siyasetleri gereğidir. Zira onlar için hedefe giden her yol mubahtır.


Grev oylamasında sendikaya karşı tavır alacak ülkücüler haliyle sol örgütlerin bir numaralı hedefidir.


İşte tam da bu nedenle 1 Mart 1977 günü kanlı planlarını devreye sokarlar. Kalabalık bir grup çaydanlıklara yerleştirdikleri el yapımı patlayıcılar ve silahlarla eyleme koyulurlar. İlk hedef Fatih’te bulunan Erzurum yurdudur. Patlayıcılardan ilkini oraya atarlar ancak orada can kaybı olmaz, emellerine ulaşamazlar.


İkinci hedefleri ise Çapa’da bulunan Adana Öğrenci Yurdu’dur. El yapımı patlayıcıyı Halkalı Yem Sanayi’nde çalışan ülküdaşlarımızın kaldığı 6 numaralı odaya atarlar. Semaya yükselen ezan sesine korkunç patlama ve silah sesleri karışır.


Toz bulutu dağılıp, ilk şok atlatıldığında Mustafa EROL’un şehit düştüğü anlaşılır. Aynı odada kalan ülküdaşımız Sami SELÇUK ise sağ el baş parmağını kaybetmiş ve göğsünden yaralanmıştır.


Olay sonrasında yapılan incelemede komünistlerin Ülkücü işçilerin kaldığı 5 ve 6 numaralı odaları özellikle hedeflediği ve üçüncü katta bulunan bu odalara patlayıcıyı atabilmek için yurdun karşısında bulunan bir minibüsün üzerine çıktıkları tespit edilmiştir.


Olay mahalline gelen polis 500-600 boş mermi kovanı toplamıştır. Bu bombalamanın hemen ardından militanların binayı taradıklarının göstergesidir.


Olayın duyulmasından sonra dondurucu soğuk ve lapa lapa yağan kara aldırmayan Ülkücüler İstanbul’un dört bir yanından toplanmış, adli tıp incelemesinden sonra şehidimizin aziz naaşı alınarak Murat Paşa Camii’ne getirilmiştir.


Burada İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı (Şimdi MHP Milletvekili) Feti YILDIZ ülkücülere hitaben duygulu bir konuşma yapmış, konuşmasını; “Artık anladıkları dilden konuşulacaktır. Bundan böyle çelik yaylar konuşsun!” sözleriyle bitirmiştir.


Konuşmanın ardından şehidimizin cenaze namazı Murat Paşa Camii’nde kılınmış ve bayrağa sarılı tabutu binlerce ülkücünün refakatinde taşınarak Zeytinburnu, Yeni Kozlu Mezarlığı, 8.Ada 118 nolu parselde toprağa verilmiştir.


Yeri gelmişken doğru bilinen iki yanlışı düzeltmek isterim. Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun’un Şehit Mustafa EROL’un faili olduğu bilgisi gerçeği yansıtmamaktadır. Ozan Ceyhun bir başka Ülkücü Şehit Mustafa EROĞLU davasının sanığı iken yurt dışına kaçmıştır. Gıyabında yargılaması yapılmış ve tutuklu yargılanması istenmiştir.


Ancak 1998 yılında Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İnterpol'ün kırmızı bülten çıkardığı Ozan Ceyhun'un Alman vatandaşlığına geçmesi nedeniyle hakkındaki gıyabi tutukluluk kararının kaldırılmasına hükmetmiştir. Yine aynı davanın diğer iki sanığı Ergül ALKILIÇ ve Gökhan ERTEN de beraat etmiştir.


Bir diğer yanlış ise şehidimize kefen parası bulunamadığı için naaşının battaniye sarıldığı konusudur. Bu bilgi de doğru değildir. Fotoğraflarda da açıkça görüleceği üzere şehidimizin tabutu üzerinde şanlı al bayrağımız serilidir.



Yeri gelmişken bir yanlışı da düzeltmek isterim. Hemen her sene şehidimizin seneyi devriyesinde Mustafa EROL adıyla bir başka ülkücü şehidimiz Iğdırlı Erol Çiftçi'nin fotoğrafı paylaşılıyor.


Erol Çiftçi, Iğdır, Evci köyünde 18 Mart 1980 yılında dükkanını basan komünist militanlarca şehit edilmişti. Bu konuda biraz daha ihtimam gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.


Bu vesile ile şehadetinin seneyi devriyesinde Mustafa EROL ağabey ve onun öznesinde tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle yâd ediyorum.


Aziz ruhları şad olsun.

751 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page