Yitik

18 Eki 20212 dk.

MEGRİ MEGRİ VE ZEKİ YILDIZ

S/açılım sürecinde Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses düetiyle ülke gündemine yerleşmişti Megri Megri (Ağlama Ağlama) ağıtı. Çok şükür o günler geride kalsa da 2023 yaklaştıkça Kürt seçmenlerin oyuna göz diken çakal siyasetçiler tarafından yine sakız gibi çiğnenmeye başlandı.

Gerek PKK-HDP’ye göz kırpan ve gerekse karşısında siyaset yapanlar hemen her televizyon programında nedense bu ağıta atıfta bulunmadan duramıyorlar. Dün akşam Ahmet Hakan’ın konuğu Muharrem İNCE idi. İnce, konuşmasının bir yerinde o süreçten bahsederken “Megri Megri” deyince Ahmet Hakan yüzünü buruşturarak sözünü kesti ve “Muharrem Bey lütfen bu Kürt Halk Türküsünden böyle eleştirel bir şekilde bahsetmeyin. Altı üstü bir türkü ben bundan ciddi rahatsızlık duyuyorum.” gibi bir şeyler söyledi.

Öncelikle belirtelim ki “Megri Megri” adını taşıyan iki ayrı türkü var. Bunlardan ilki Diyarbakırlı sanatçı Ayşe Şan’ın 1960’lı yıllarda seslendirdiği ve yaptığı albüme de adını veren eser, diğeri ise Şivan Perwer ile İbrahim Tatlıses’in birlikte seslendirdikleri ağıttır.

Elbette siyasetçilerin kast ettikleri 1960’lı yıllarda okunan eser değil, Şivan Perwer ile İbrahim Tatlıses düetiyle ülke gündemine giren ağıttır. Ve bu kesinlikle Ahmet Hakan’ın ifade ettiği gibi sıradan bir halk türküsü değildir. PKK’nın dirijan kadrolarından Zeki YILDIZ için yazılmış bir ağıttır.

Peki uğruna ağıt yakılan Zeki YILDIZ kimdir?

Zeki YILDIZ, Karakoçan’nın Qumik köyündendir. Köylüsü ve akrabası Emoş’la evlenir. Bu evlilikten yine PKK kadrolarından olan ve Gaziantep’te vurulan Haki Karaer’in adını verdiği bir oğlu olur. Köydeki evi parti okulu gibidir. PKK’nın yayın organlarından Serxvebun’un ilk sayısı Zeki Yıldız’ın evinde basılır. Bingöl’e yolu düşen her PKK’lı mutlaka onun evine uğrar.

Serxwebun’un 1 Ocak 1982 tarihli ilk sayısında onu şöyle anlatır: “Zeki Yıldız; Ankara’da Yüksek Öğretmen Teknik Okulu’nda okurken bu sırada boy veren 1971 devrimci gençlik hareketlerinden etkilenerek devrimci mücadeleye atıldı. Bu yıllarda faşistlere karşı geliştirilen her eylemin önünde kararlılıkla yürüdü ve kısa sürede devrimci mücadelenin en aktif militanlarından biri oldu. Faşistlere ve polislere karşı giriştiği silahlı çatışmaların birinde yakalanarak bir yıl cezaevinde yattı. 1974-75 yıllarında Kürdistan Devrimcileriyle ilişkiye geçtikten sonra Kürdistan Devrimi ve onun önderi PKK’nın kararlı bir önderi yılmaz bir militanı oldu.”

Ve nihayet 12 Eylül ihtilalinin hemen öncesinde soluğu dağda alır Zeki YILDIZ. Bingöl, Karakoçan kırsalında üslenir. İki yıl dağda faaliyetlerini aralıksız sürdürür. Böbrek rahatsızlığı nedeniyle köyüne yakın dağlarda kalır ve fırsat buldukça köyüne iner. İşte 23 Ağustos 1981 günü baba evine geldiği bir gece köylülerinin ihbarıyla tertibat alan askerler tarafından evinin etrafı kuşatılır. Teslim ol çağrılana ateşle karşılık veren Zeki Yıldız ölü olarak ele geçirilir.

Onun ölümünü Serxwebun “DEVRİMCİ DİRENİŞ ÖNDERLERİNDEN ZEKİ YILDIZ KATLEDİLDİ" başlığı ve tam sayfayla duyurur.

İşte Ahmet Hakan’ın masum halk türküsü dediği “Megri Megri” Zeki Yıldız’ın ardından yakılan bir ağıttır. Zaten sözleri de tartışmaya mahal bırakmayacak kadar sarihtir.

Zeki kışto bermalane | Zeki’yi öldürdüler evinin yanında
 
Megri megri dayê megri | Ağlama, ağlama anam ağlama
 
Zeki kışto bermalane | Zekiyi öldürdüler evinin yanında
 
Zamun xırab entê dane | İçinde olduğumuz kötü bir zamandır
 

Serê çiyan bi dûman e berxê min | Dağların başı dumanlıdır kuzum
 
Birîn kûrin bê derman e bavê min | Yara derindir dermansızdır benim babam
 
Gelo çima em hawa ne megrî,megrî | Biz niye böyleyiz ağlama ağlama
 
De menale megrî,megrî | Artık inleme ağlama ağlama
 
Ev çı hal e megrî,megrî | Bu ne haldir ağlama ağlama
 
Şîn zewal e megrî,megrî |Matem zavallılıktır ağlama

Ve bilinen tüm modern hukuk normlarında terörü, teröristi övmek kanunen suçtur.

    2270
    10